2 Mart 2013 Cumartesi

STRASBOURG - STRAZBURG




1995 senesinden sonra Strasbourg'a tekrar gitme imkanına Nisan 2012'de eriştim.  

Nisan 2012'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) Avrupa'nın farklı ülkelerinden gelen genç hukukçuların yer aldığı bir programa katıldım. Strasbourg'ta kaldığım bir hafta boyunca avukat arkadaşlarla çok güzel vakit geçirip, çok eğlendik. Kalacağımız yer aynı zamanda "European District" olarak adlandırılan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Parlementosu'na çok yakın olan European Youth Center'da idi. Odam ise Avrupa Parlamentosu manzarasına sahipti.
 


 



Strasbourg, AİHM, Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlementosu'nun yer alması sebebiyle Avrupa'nın başkenti olarakta nitelendirilmekte. 


 


Paris'ten Air France Havayolları ile yapmış olduğum 1 saatlik yolculuk sonrasında Strasbourg Entzheim Havalimanı'na iniş yaptım. Uçak, bölgesel uçuşların gerçekleştirildiği Regional olarak nitelendirilen çift pervaneli küçük bir uçaktı. Strasbourg, Avrupa'nın başkenti olarak nitelendirildiği için havalimanını daha ihtişamlı bekliyordum. Ancak havalimanı beklentime göre  bende hayalkırıklığı yarattı. Havalimanından okları takip ettiğinizde oklar sizi şehre giden tren istasyonuna yönlendirmekte. Tren istasyonundan trene bindiğinizde ise kısa bir sürede kendinizi Strasbourg Tren İstasyonu "Gare du Strasbourg" ta buluyorsunuz. Tren istasyonu, havalimanına binaen kesinlikle daha ihtişamlı idi. 

Eğitimimiz gündüzleri olduğu için bizlere de Strasbourg şehrini gece keşfetmek kalıyordu ama bunun dışında bazen eğitimlerimiz yarım gün olunca kendimizi hemen şehir merkezinde buluyorduk. Strasbourg yemyeşil, şehirde huzurun ve insanların birbirine saygılı davrandığı yaşanılası bir yer. 

Akşam yemeğinden sonra topluca kalabalık olarak şehir merkezine indiğimiz için ve istediğimiz tarzda müzik çaldıkları için genellikle tercih ettiğimiz mekan Rue des Soeurs'ta yer alan "Les Aviateurs" isimli bar  oldu. Burası oldukça samimi ve nezih bir mekan.


 


Ama eğer yemek yemek istiyorsanız Strasbourg'ta tercihiniz kesinlikle "La Corde a Linge" olmalı. Nehir manzarası, yemekleri, mekanın atmosferi ambiyansı kesinlikle 10 numara ve bence Strasbourg'un en güzel yeri olan Le Petit France  bölgesinde. Burası kesinlikle gündüz ve gece gidilmeyi hak eden bir mekan. Tatlıları, şarap menüsü, ana yemekleri kısaca herşeyiyle mükemmel. Orda yediğim yemeklerin ise tadı hala damağımda. 



 
 
 

"Le Saxo" ve "Jeannette et les Cycleux" isimli mekanlarda arkadaşlarınızla akşam bir kaç kadeh bir şeyler içmek için tercih edebileceğiniz  mekanlardan. 

Strasbourg'un Katedrali de, Köln Katedrali ve Milano'da yer alan "Duomo di Milano" Katedrali gibi oldukça ihtişamlı. Strasbourg'taki katedralin ismi de Paris'teki meşhur katedral gibi Notre Dame. Şayet göze alırsanız katedralin kulesine merdivenlerden tırmanarak çıkın. Sizi çok güzel bir manzara bekliyor olacak. 

 
  


Katedralin bulunduğu meydandaki irili ufaklı şirin dükkanlardan da hediyelik eşyalarınızı alabilirsiniz. Yine meydanda yer alan lokantalarda yemeğinizi yiyebilirsiniz, burada meşhur olan restaurant Kammerzell'dir. Alsace bölgesi şaraplarıyla da meşhur olup burada pek çok yerde şarap tadabilir ve şarap alışverişinizi yapabilirsiniz. 

 
 


 
 
 
 


Place Kleber ise Strasbourg'un önemli meydanlarından birisi. Meydanda yer alan cafelerden birisine konumlanıp hem meydanı izleyebilir, hem de kahvenizin veya şarabınızın tadını çıkarabilirsiniz. Bizse meydanda güzel bir konuma sahip olan "Kohler Rehm" isimli mekanda dışarıda oturarak bir şeyler içmeyi tercih ettik.  


 

 


Meydanda bulunan La Fayette gibi mağazalardan da alışverişinizi yapabilirsiniz. 

Strasbourg'ta noel döneminde Avrupa'nın en büyük noel pazarı kuruluyormuş. Geçmiş ziyaretimi yaz mevsiminde, bu ziyaretimi de ilkbaharda gerçekleştirdiğim için noel pazarına bir türlü denk gelemedim. Ama kısmetse bir başka sefer noel pazarı için de kesinlikle gidilmesi gereken bir yer. 

Strasbourg'un diğer bir simgesi de leylek. Her yerde leyleklerle ilgili hediyelik eşya bulabilirsiniz. Ağaçların üstünde leyleklere rastlayabilirsiniz. 

Yurtdışında her şehirde olduğu gibi Strasbourg'ta nefes alma yeri de Orangerie Park. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden beş dakika yürüyerek anılan parka ulaşabilirsiniz. Orangerie bizi tüm güzelliği ile  bekliyordu. Her yer yemyeşil ve rengarenk çiçeklerle bezenmişti. Bu parkta yürüyüş yapabileceğiniz gibi, bir bankta dinlenebilir veya bisiklete binebilirsiniz. Strasbourg'ta benim dikkatimi çeken burada da bisiklet kullanan insan sayısının fazla olması idi. 



 




Orangerie'de en hoş anımız, Romanyalı ve Malta'lı avukat arkadaşlarımla yürürüş yaparken  bir leyleğin bize eşlik etmesi idi.



 



Strasbourg'ta beni en çok heyecanlandıran diğer bir olay ise  (özellikle avukat olmam sebebi) ile AİHM'ni gezip orada seminere katılmamız ve duruşma salonunda  hakimlerle görüşüp bize AİHM'nin işleyişi, yapısı ve diğer tüm merak ettiklerimiz hakkında bilgilendirmesi idi. Çoğu zaman kitaplarda veya gazetelerde okuduğum AİHM binasının içinde olmak, o havayı solumak bile gerçekten apayrı bir duygu.  Duruşma salonu da, gerçekten de büyüleyici idi. AİHM'ne gelirken yanınızda pasaportunuzu getirmeyi unutmayın, yoksa binaya alınmazsınız. AİHM, Avrupa Konseyi gibi kısacası Avrupa Birliği'ni ilgilendiren komplekslerde binalarında free wifi bulunduğunu da hatırlatırım. AİHM'de çalışan bir arkadaşım da bize Mahkemenin lokantasında yemek ısmarladı. Yemekhanedeki yemekler ve tatlılar birbirinden leziz olduğu gibi hava güzelse Mahkemenin bahçesinde oturup, nehir manzarasını da izlemek paha biçilemez. Yalnız AİHM'de tahminimden daha fazla Türk'ün çalışması da beni şaşırttı. 


 


 


Bundan 17 sene önce Strasbourg'a ailemle birlikte gittiğimde  Avrupa Konseyi'nin önündeki merdivenlerde fotoğraf çektirmiştik ve o fotoğraf halen evimizde. Bu sefer gittiğimde de aynı yerde, aynı merdiven basamağında tekrar fotoğraf çektirdim, bu da gerçekten benim için hoş bir anı oldu . Zaman gerçekten de çok hızlı geçiyor 17 sene önce o fotoğrafın çekildiği anı daha dün gibi hatırlıyorum. 

Şayet Fransa'ya veya Almanya'da Fransa sınırına yolunuz düşerse mutlaka Strasbourg'a da uğrayın, pişman olmazsınız:) Strasbourg'ta La Petit France'da gezerken  kendinizi oldukça mutlu hissedeceksiniz.

Strasbourg'a Frankfurt Havalimanından Lufthansa'nın shuttlelarına da binerek ulaşmanız mümkün.
 
Kısacası Fransa'ya  yolu düşen herkesin Strasbourg'a uğramasını tavsiye ederim. Burası Paris'in karmaşasından uzak, insanın içini huzur dolduran ve küçük Amsterdam sayılabilecek bir yer!   

6 yorum:

  1. Yazınız için çok Teşekkürler. Ben Frankfurt'da yaşıyorum ve bu hafta sonu Strasbourg'dayım inşallah. Sayenizde kendime gidilecek yerlerin listesini yapabildim, teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  2. Umarım memnun kalmışsınızdır Strasbourg gezinizden :)

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel anlamissindir adeta icinde gezdim kaleminize saglik Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  4. ben de bugun gidiyorum
    yorumlarınız harika gozukuyor Gokce Hanım

    YanıtlaSil
  5. Gökçe hanım ben ve ailemde bugün gidiyoruz. Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Iyi yolculuklar diliyorum şimdiden çok güzel bir yer eminim çok beğeneceksiniz

      Sil